Tuesday, May 8, 2012

Hepimizin yuvası!!!

DENGE ANAOKULU
(Tasarlayan, hazırlayan Gülistan)

Can 3.5 yaşında Denge Anaokulu'na başladı... Evde kediler, köpekler, her dediğini yapan babası, bahçe, evhamsız annesi, evin alt katında bir sürü hanımın girip çıktığı boyama atölyesi, kısacası her daim heyecan duyduğu ve mutlu olduğu bir ev... Bütün bunları bırakıp tanımadığı yabancı bir yere gitmek doğal olarak çok zor geldi ona... Ayperi hanım'ın kucağında, "Anneciğim, beni burada bırakma" diye ellerini açıp ağladığı zamanı hala unutamıyorum...

Amaaaa..orada Ayperi hanım vardı...
(Nasıl? Güzel bir resminizi bulmuşum değil mi Ayperi hanımcığım?  )

4 yaşındaki Can ve kankaları, Hakan, İlayda ve Ecem...


Ayperi hanım, kısa zamanda-bütün çocukların olduğu gibi- Can'ın da kalbini kazandı.. Can en mutlu günlerini Denge Anaokulu'nda geçirdi, en iyi, en doğal kız erkek arkadaşlığını (sevgili İlayda, en iyi arkadaşı idi) orada öğrendi...




Can ve İlayda...Yaşları 4.5....




Yaşları 14.5...


Ben en iyi arkadaşımla (İlayda'nın annesi) orada tanıştım, Fulya'cığım her zaman benim baş akıl hocam oldu... Hala ondan fikir almadan hayatta kendi başıma birşey yapmam. O benim idolüm, örnek aldığım kişi, dert ortağım,  başucu kitabım...




Can şimdi 14.5 yaşında... Ayperi hanım'dan aldığı öğretiler, Denge'nin verdiği pozitif hayat bakış açısı ile büyüyor...

Gittikçe büyüyor...


İyice genç oluyor...


Bu güzel kızların Can'ın sınıf arkadaşları olduğuna ve hep beraber geçen hafta İstanbul'da okul  gezisinde olduklarına inanamıyorum...


Yaa işte böyle..
Bütün bu güzellikler,  Ayperi hanım sayesinde başladı..

Onun gibi tatlı dillisi yok...Anaokulu sahibesi olarak birbir hepsiyle gündüz, gece ilgilendi, temizliklerinden, sporlarına, kadar herşeyleri ile kendi uğraştı, yemeklerini yaptı, doğru kişilikle, insancıl duygularla küçücük beyinleri hayata hazırladı... Orada geçirdiğimiz 3 sene başka bir yerde geçirdiğimiz 10 seneye bedel...

Buket çok uzun zaman bebek yapmak için uğraştı...En eski atölyemizde, hep beraber çok ağladık onun çocuk özlemini dinlerken... Her tıbbi deneme başarız olunca çok uğraştık duygusal olarak bir kere daha çöken Buket'i hayata döndürmek için... Neyse birgün gelip bana "Ece, tamam karar verdim, çocuk falan düşünmeyeceğim artık, senle ciddi birşeyler yapalım" dedi ve arkasından -tahmin edeceğiniz üzere- kendiliğinden hamile kalıverdi...
Buket hamile kalınca, atölyeden ayrılıp, hep özlemle beklediği bebeği ile olmayı seçti..

Duru Asya doğdu, kendine münhasır, bıcırık, bilmiş bir şeker oluverdi...
Bu arada Buketsiz  5 sene geçiverdi...
 Hepimizin çocukları büyüdü, hayatlarımızda bir sürü değişiklikler oldu...


Geçen yaz "hadi Buket, gel artık..Hadi Buket, Duru Asya büyüdü, Denge'ye veririz onu da" laflarına başladım...
Ahhh... diyorum ya... benim Allah'ım beni öyle güzel düşünür ki... Nereden bilecektim birkaç ay sonra Buket'e ne kadar çok ihtiyacım olacağını...Ama benim Allah'ım bana çaktırmadan hazırlamıştı zaten her ortamı... Buket, daha fazla ısrarlarıma dayanamayıp, Duru Asya'yı Denge'ye götürdü..Zaten Duru Asya, Ayperi hanımı görünce bırakamadı ve Buket yıllar sonra tekrar benle çalışmaya başladı...Birlikte çalışmaya başladıktan birkaç ay sonra,  bu sefer de Buket'teydi sıra...Çökmeye, herşeyi bırakmaya hazır olan Ece'yi hayata döndüren bu sefer Buket oldu, o zamanlar onsuz ne yapardım inanın bilmiyorum...

Hayat herşeye rağmen sürprizlerle dolu...Buket, yıllar evvel, "olmuyor işte, benim hiç çocuğum olmayacak" diye ağlarken, hiç aklımıza gelir miydi, kızı olacak hem de benim Can gibi, Denge'ye gidecek...Ayperi hanım, Can'ı büyüttüğü gibi , şimdi de aynı keyifle Duru Asya'yı büyütüyor, ona öyle güzel bakıyor ki, biz de sayesinde Buket'le keyifle atölyemizde çalışabiliyoruz...


Bazen çalışma saatlerinin ucunu kaçırıyoruz galiba...Neyse ki atölyeye gelen her çocuğun gıpta edilecek kadar güzel uyku çektiği koltuğumuz var da, ne yapsınlar işkolik annelerini beklerken böyle oluyor...


Denge'yi herkese yaptığımız gibi, Gülistan'nın kızına da bulaştırmaya çalıştık...Kısa deneyimlerinin çok güzel geçtiğini biliyoruz...Hele bir dedelerinin sağlık sorunlarını çözsünler, herşey İnşallah yoluna girecektir...

Yukarıda ki muhteşem kapı süsünü Gülistan, Ayperi hanım için hazırlayıvermiş...
Güle güle kullanın Ayperi hanımcığım, bütün anneler sizi çok seviyoruz...

Anneler günü geliyor ya...Hayatımda ki diğer değerli anneleri de hatırlamaya çalışıyorum...



Birlik mahallesi atölyemizi yoksa siz hala...
Ziyaret etmediniz mi? O halde http://crafthousecankaya.blogspot.com/ 'u tıklayın...





Peki o zaman Çayyolu'nda neler yapmışız onlara bakalım madem....



Meziyet hanım'ın transfer tekniği ile yaptığı tepsisi... 3 ayda ne kadar çok transfer çalıştık arkadaşlar....Öğrencilerimle birlikte en zevk alarak çalıştığım tekniklerden birisi...



Siz eski eşyalarınızı atmıyorsunuz değil mi? İşte eski bir masa ne hale geldi?Aslan Seda..Ne kadar güzel olmuş bu böyle?


Süeda'nın boya çatlatma denemesi...


Saliha'nin saati...


Ceren'in ecza dolabı.....

 Banu'nun kedisi..Bu arada eski tabure yenilendi bu örnekte de...Eskiler atmak yok...Belirtmeden geçemeyeceğim...

 Hatice'nin yelkenlileri...



Aaaaa herkes çerçeve mi boyuyor bu ara?



Yine yeni yeniden.....Bu seferde Serpil'den....


Ama bu sefer Serpil çooookkk uğraştı çooookkkk...





 Bahsetmeden çekilmeyeceğim huzurunuzdan...
Bu aralar atölye personeli çok güzel ve şık... Ne oluyor acaba?
Böyle güzel ve seksi zımpara yapan  var mı?


Ya böyle şık kavanoz boyayan başka kavanozlar kraliçesi var mı? 100 kavanoz oldu mu Sema?


Ya Asuman'la, Tuğçe'ye ne diyeyim?


 Bugün öğrencimiz Nurhan'ın bize geleneksel pazartesi kahvaltımızda, dediğini hiç unutmayacağım...

"Bu atölyede hepiniz sevgi pıtırcıkları gibi geziyorsunuz...Sanki hepiniz elinizde bir kalp taşıyorsunuz, vermek için...."





Sunday, May 6, 2012

Reçel Zamanı... Eeee o zaman Hediye Resim Zamanı...

İstanbul şubemizi açacak olan Süeda 5 gündür Ankara'da bizimle eğitimde... Çok yetenekli, pek bir hamarat... Çok memnunum yeni öğrencimden:))
Çalışmaktan Süeda'nın bir düzgün resmini çekmemişiz, bilgisayarın başına geçince anlıyorum tabi...
Aaaa, galiba bir tane buldum!!!

...Seden'le yerde zımba makinesini kullanırlarken!!! Bari onu yayınlayayım, sizi gülümseteyim istedim...

Facebook arkadaşım Özlem Koçer'den pek bir ümitliyim, bize İstanbul'daki ennnn güzel yeri bulacak ve ben de en nihayet sizlere kavuşacağım İnşallah...



Aaaa bir resim daha buldum, biraz kalabalık arasında ama olsun Süeda burada da var....Biliyorsunuz, atölyece öğle yemeklerimiz geleneksel oldu artık..Yaz dolayısı ile terasımıza taşındık... Hergün yemeklerini bizlerle paylaşan herkesin ellerine sağlık...

Yemekler terasta yeniyor ama hummalı bir şekilde dersler içeride de devam ediyor...



 Havalar ısındıkça kuşevleri de ortaya çıkmaya başladı.. Gülay hanım'ın kuşevi...


 Halime hanım'ın kuşevi...




Başlığa gelince.....Eeeee baharla birlikte, yaza girerken ne zamanı geliyor?
REÇEL ZAMANIIII!!!!!

Nasıl da mis gibi evi bürür kokusu pişen reçelin değil mi?


Çok keyiflendim bunun şerefine de sizlere resim hediye etmek istedim..Bir ara ne güzel resim yolluyordum sizlere...Tabi işlere fena dalınca hiç başka şeye vakit kalmıyor...

Resimlerin üzerine gelin, sağ tıklayın,"bağlantıyı yeni sekmede aç" seçeneğini seçin, açılan yeni sekmede, resmin üzerine tekrar tıklayıp resmi büyütün, bundan sonra resmi kaydedin ve daha sonra bir yazıcıdan çıktısını alın...
Bu resmi hep çok seviyorum, bir kitap kutunun kapağına olabilir, diğer kısımlar yeşil üzerine siyah boya çatlatma olabilir, ya da resim dahil tümünü resim çatlatma yapabilirsiniz. Ya da bu resim bir panoda 3 boyutlu nefis çalışılabilir.

Kombin yapabileceğiniz 2 resim daha...Vintage tarz çok çalışılıyor ya... Bunlar da hemen hemen her yerde kullanılabilir...


Bu araların moda teması Cupcakeler....

Bizim meşhur takvimlerden birkaç resime ne dersiniz?





2 tane de scrapbooking dosyamdan...


Güle güle kullanın....



Kanaltürk'te sevgili Berna'nın programı en nihayet başladı....Cam dekorlar bizden...Zaten çok hoş bir program...Seyretmenizi tavsiye ederim...
04.05.12 14:54
Butik pastacılık alanında Türkiye'de yepyeni bir kapı açan usta ve eğitmen Berna Gürşen, evinizde kolayca yapabileceğiniz tarifler verecek; profesyonel bilgi ve deneyimlerini izleyenlerle paylaşacak. Birbirinden leziz kurabiyeler, sürprizlerin vazgeçilmezi pastalar, tadına doyamayacağınız kekler "Tatlı Sürprizler"de olacak.. Berna Gürşen'in hayata tat katacak tarifleriyle dolu "Tatlı Sürprizler" her cumartesi Kanaltürk ekranında....
Ece Aymer Craft House olarak, çok başarılar diliyoruz sevgili Berna...




İspanya gezimize kayıtlar devam ediyor..Tüm Türkiye'den zamanını ve bütçesini ayarlayabilen herkesi bekliyorum. Detaylı bilgi http://favoritehometovisit.blogspot.com/2012/05/ispanya-gezimiz.html 'de....




Yaza doğru yaklaşırken, atölye ne zaman kapanacak soruları çok sık gelmeye başladı, özellikle Ankara dışından hızlı atölye çalışmalarına katılmak isteyenlerden...Atölye yaz dönemi zaten çok sıkı çalışacağı için  ağustos'ta 15 gün hariç, hep açık.....Bu arada atölye de yazın bile hırka giymeniz gerekebilir!!! (bodrum katı olması sebebiyle).O yüzden bunaltıcı sıcaklarda bile keyifle ders yapacağımızdan emin olabilirsiniz..  Yazın gelmek isteyenler iç rahatlığı ile Nalan hanımı arayıp bilgi alabilir. Tel 312 2419688

Friday, May 4, 2012

İSPANYA GEZİMİZ...


Sağolsun bazı arkadaşlar beni uyarmışlar.. Hem 4 gece 5 gün demişim, sonra da 4 günlük program vermişim... Geceyarısı blog yazılırsa öyle olur. ne olur kusuruma bakmayın...
Programı, tekrar,  hemen yayınlıyorum..

21 haziran-25 haziran 2012
690€

21 HAZİRAN  PERŞEMBE

SABAH UÇAĞI THY İLE MADRİD UÇUŞ

PANOROMİK ŞEHİR TURU
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminalinden saat  08:00'da Madrid’e uçuş.Yerel saat ile 11:30'da inişimizi takiben bizi bekleyen özel otobüsümüzle yapılacak olan panoramik Madrid şehir turunda; Kraliyet Sarayı, İspanya Meydanı Ve Cervantes Anıtı, La Puerto Del Sol Alanı, Alcala Kapısı, Cibeles Meydanı Ve Çeşmesi, Paseo Del Prado Ve Apollo Çeşmesi, Retiro Parkı, Gran Via, Castellana Caddeleri ve Plaza Mayor görülecek yerler arasındadır.Şehir turu sonrası otelimize transfer ve yerleşme. Geceleme otelimizde.

OTELE GİRİŞ

ŞEHİR MEYDANINDA SERBEST ZAMAN VE AKŞAM OTELE DÖNÜŞ



22 HAZİRAN CUMA

ATOLYE VE HOBİ DÜKKANI

AKŞAM  TANGO EŞLİĞİNDE YEMEK

23 HAZİRAN CUMARTESİ

TOLEDO VE CİVARI GEZİŞ  OUTLET MAGAZASINA GİDİŞ.


 İspanya’nın eski başkenti olan“Toledo” gezisi.İspanya’nın eski başkenti Toledo, Unesco Dünya Mirası listesinin en önemli kentlerinden biridir. Ülkenin en heybetli katedrali, dünyaca ünlü ressamların eserlerine ev sahipliği yaparak dünyanın sayılı müzeleriyle yarışır hale gelmiştir. El Greco’nun kenti olarak bilinen Toledo, 16. yy’dan günümüze değişmeden gelmeyi başarmıştır. Roma, Vizigot, Arap, Gotik, Rönesans mimarisinin izlerini taşıyan yapılar, dar sokaklar, El Greco’nun tabloları, tipik pastaneler, Damascino mağazaları ve tabii ki ünlü katedrali ile turistik bir hac yeridir.Gezi sonrası otelimize transfer ve serbest saatler. 

Akşam arzu edenlerle ekstra “Flamenco Gecesi” içkili, müzikli İspanyol dansları eşliğinde eğlence. Geceleme otelimizde.


24 HAZİRAN PAZAR

MADRİD DEKİ OTELDEN AYRILIŞ SEVİLLA YA HAREKET

SEVİLLA VE CİVARI GEZİLİYOR.

AKŞAM YEMEK

Sabah kahvaltısından sonra özel otobüs ile Cordoba’ya hareket.Cordoba ‘ya varışta yapılacak olan panaromik şehir tanıtım gezisinde yapımına 785 yılında başlanan ve 987 de tamamlanan, Batı islam sanatının en etkili yapılarından biri olan Cordoba Camii (dışarıdan görülecektir.), Musevi Mahallesi görülecek yerler arasındadır.Şehir gezisinden sonra Sevilla'ya geçiyoruz. 

25 HAZİRAN  PAZARTESİ

SEVİLLA DAKİ OTELDEN AYRILIŞ

Sabah kahvaltı sonrasıyapılacak olan panoramik Sevilla şehir gezisinde; Muvahhit’ler döneminden kalma eski Ulu Camii’nin yerine 15. yy da inşaa edilmeye başlanan katedral (dışarıdan), Arap ,Gotik ve Rönesans tarzı sarayların yanyana yükseldiği krallık malikanesi Alcazar(dışarıdan görülecektir.), Altın Kule denilen 13. yy dan kalma kale, Belediye Sarayı görülecek yerler arasındadır.

MADRİD TEN AKŞAM UÇAĞI İLE İSTANBUL A DÖNÜŞ

İsteklilerin bana telefon ile ulaşması gerekiyor...
 0532 396 3032...
Sınırlı bir kontenjanımız olduğunu hatırlatırım...