Sunday, January 13, 2013

Pazar pazar...Evdeyiz....

Merhaba Arkadaşlar,

Uzuuuunn bir hastalık sonrası, bu pazarı özlemle bekledim... Tam iyileşmeden , işe dönünce insan evini istiyormuş meğerse... O yüzden bu pazarı iple çektim açıkçası...
Sabah erkenden kalktım..
Carte D'or'un mozaik kekini mikserle karıştırıverdim. Tchibo'dan aldığım kalp kalıplara paylaştırdım.. Yeni kek kalıpları "yapışmaz" olmalarına rağmen, -alışkanlık işte- kalıpları hala hem yağlıyorum, hem unluyorum!!




25 dakikalığına 180 derece fırına verdimmm!! 25 dakika bekleyeceğiz bakalım...
Bu arada, geçen facebook yayınımda, köpeğimiz Tarçın'ın resimlerini koymuştum ya..

Hani demiştim ki: "Arkadaşlar, ben size yazı yazarken, çok şeker bir bekleyenim var..Tarçın".  Bütün gece ben size yazdım, o beni yerde bekledi...

Tarçın'ın resimlerini koyunca, tabi, bazı sorular geldi... " Peki, öbür köpeğinize ne oldu?", Arkadaki kuşevlerini daha yakın konumdan görebilir miyiz?" Eviniz çok güzelmiş, başka resimler koyabilir misiniz?".....



Zaten keki bekliyorum..Bari sizin sorularınıza cevap vereyim...


Yine Tarçın beni ve muhtemelen keki bekliyor, her zaman yaptığı gibi..Ama bu sefer salonda keyif çatarak...





Gördüğünüz gibi yaramaz, ele avuca sığmaz, hırçın, şımarık, evde herşeyi yiyen, bizi herkesten kıskanan biricik Kara'mız da evimizin baş köşesinde, koltuğunda...



Bizim evin resimlerini tabi ki yayınlarım tekrar tekrar..Ama bilenleri sıkacağım artık...Bizim evin resimlerine, facebook hesabınız varsa aşağıdaki adresten kolaylıkla ulaşabilirsiniz...
http://www.facebook.com/media/set/?set=a.10150265217069807.338833.700014806&type=3



Eveettt...Kuş evlerimi çok seviyorum.. Mümkün olduğunca, onları biriktirmeye çalışıyorum...Hemen güzel birkaç resim çekeyim size...




Zaten aksesuarı çok seviyorum biliyorsunuz. Bizim evde her yerde birşeyler var...Mesela son İstanbul ziyaretimde, sevgili Zeynep Çağlayan'dan -Bağdat caddesi, İstanbul Biev- bu güzel müzik kutusunu almıştım. Çok seviyorum onu...





Z eynep hanımdan bahsetmişken, bir de çay kutusu almıştım onlardan, o da evimizde yeni... Aaa yanındaki "horoz, tavuk" tuzluk, biberliğim de yeni.. Onu nereden almıştım acaba? Gordion Cemile galiba.. Sol taraftaki emaye görünümlü seramik baharatlıklarım nasıl ama? Onları da taaa İspanya'dan taşıdım..


Hemen yanlarındaki kaşıklığım da yeni...


 Ahh bir de inekli süt şişem var..Onu da tanıştırmam lazım size..İspanya'dan pijamalarıma, blüzlere sararak taşıdım ben onları..




Bu arada keki unuttum zannetmeyin... Öyle bir kabardılar ki...Şöyle bir fırından çıkaralım bakalım...





Hazırlıklara başlayalım.. Evde herkes acıktı malum..Kahvaltıda kek de hazır..Bir süslemesi kaldı..

Hemencecik, Keklerin kabaran üstlerini bıçakla kestim.. Kremayla karıştırıp yerim ben onları sonra.. Keklerimi tabağa ters çevirdim. Kağıttan kalpler kestim. Kalpleri kekimin tam ortasına yerleştirip, pudra şekei serptim..

Herkese "İyi Pazarlar" dilerim.





37 comments:

  1. of off herşey harika ağzım sulandı valla:) kalkıp bende yapıcam kekten :) ellerinize sağlık mutlu pazarlar.

    ReplyDelete
  2. Sabah gezmesi güzel oldu evinizde. El boş gelinmez, değil mi? Size ballı taze sütü armağan getirdim benim madradan, Hong Kong'dan aldiğim sütlükte. Şifa olsun. Sizde kalsın sütlük ben de bir tane daha var. Kek güzeldi.Ziyaretin makbulü kısa olan. Esen kalın yol ince...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Hani Hong Kong'dan sütlük nerede? Şaka bir yana, teşekkür ederim yorumunuza..

      Delete
  3. Kendine has bir tarz yakaladın..çok da zevkli Ece.Allah sağlıkla güle güle oturmak nasip etsin.Emaye kaplarına ve süt şişene bayıldım :)













    ReplyDelete
    Replies
    1. Çok teşekkürler Nefisecim..Seni çok özlemişim...

      Delete
  4. sizemi bayılsam eve mi aksesurlara mı bilemedim ama kısaca bayıldım :))) güzelgünlerde sağlıkla oturmanız dileğiyle sevgiler.. :))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ahhh ne demek..Herşey sizlerle güzel, bilesiniz..

      Delete
  5. Dunya sekeri kadin! Ne tasarimlar cikarmissin gene 5 dakikada.. Cok ozledim seni!!
    Ebru from Fethiye..

    ReplyDelete
    Replies
    1. İnanmazsın dün seni düşündüm uzun uzun...Kendime kızdım, "hiç aramıyorsun, sormuyorsun Ebru'yu, nasıl arkadaşsın böyle?" diye.. Senden birşeyler bile duymak çok iyi geldi...Kendine çok iyi bak...

      Delete
  6. allahın keki dersin,suratına bakmazsın....
    ama keki Ece yaparsa ve böyle de şık sunarsa,gözün kekden başka hiç bir şey görmez:))))
    bu nasıl bi zevktir,2 senedir çözemedim gitti....
    Ece'cim güzel evinde ,muhteşem güzel eşyalarınla,sevimli köpeciklerinle ve ailenle
    mutluluğun doruklarında yaşa emi güzel arkadaşım

    ReplyDelete
    Replies
    1. Aaa Allahın keki olur mu? En sevdiğim şey kek.. Eskiden, yani bu kadar iş yokken, gece 11'de bile hemen kek yapıverirdim. Kek pişirenlerin, kek sitelerinin çok sıkı takipçisiyim. Ne güzel dileklerde bulunmuşsun, çok teşekkür ederim Fidoşumuz bizim...

      Delete
  7. huxurlu bir ev keyiflu bir paxar allah huzurunuzu daim etsin insallah

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sizin blogda da ne güzel bilgiler var öyle.. Ara ara uğrayacağım size ..Çok teşekkürler temennilerinize..

      Delete
  8. Ben de naçizane birkaç cümle yazmak istedim bu yazınızı görünce. Ben de pazar günlerini çok severim. Van'da yaşıyoruz eşimle. Manisalı olduğumuz için kar'a alışık olmadığımızdan, şu an içinde bulunduğumuz hava şartları biraz zorluyor bizi. Ancak mutlu olmayı bilen insanlar için bunun zor ve ulaşılamaz olduğunu hiç sanmıyorum. Demek istediğim, şartlara rağmen çok mutluyum ve bunun için şükrediyorum. Çünkü mutluluk öyle aranıp bulunacak bir şey değil, aslında içinde bulunduğumuz ortamda var olup keşfedilmeyi bekleyen bir duygu.
    Pazar günlerinden bahsederek başladım cümleme; çünkü küçük birkaç örnek vermek istedim bu gün ile ilgili.
    Evden çıkıp kara bata çıka markete ulaşmaya çalışıyorduk bugün (ki bu bile mutluluk vericiydi). Önce sokağımızın köpeği Fındık karşıladı bizi koşarak, mutlu olduk. Sonra tahta parçaları üzerinde yokuş aşağıya kayan çocukları gördük, mutlu olduk. Çok üşümüştük, sıcacık evimize dönmek için hızlı hızlı yürüdük. Bu soğukta evsizlerin aksine sıcacık bir evimiz olduğu için mutlu olduk. Hemen sıcacık birer fincan sahlep içtik mutlu olduk. Akşama ne yesek diye planlar yapıp bunu gerçekleştirmek üzere mutfakta eşimle birlikte vakit geçirdik, mutlu olduk. Arada camımızdan bakıp bembeyaz örtünün altındaki şehri ve gölü izledik, mutlu olduk. Sonra internete girdim, uzaktaki yakınlarımın resimlerine baktım, yine mutlu oldum. Derken Ece Hanım, yazınızı okudum, kekinizi gördüm, mutlu oldum :) Yarına ben de kek yapmaya karar verdim, mutlu oldum. Bu yazıyı yazarken de mutlu oldum.
    Ve son olarak ne kadar çok mutlu olduğumu farkedip MUTLU OLDUM, ŞÜKRETTİM. Hiç bozulmaması için de dua ettim elbette.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Siz kimsiniz böyle şeker? Nasıl güzel bir yazı bu? Güne kekle başlasam da, havadan mıdır, yarınki işlerimin yoğunluğu düşüncesinden midir, pek mutlu değildim bugün evde.. Ama şimdi yazınızı okuyunca... Taaa Van'dan, nasıl güzel, huzurlu, herşey için şükretmemiz gereken bir yazı yazmışsınız.. Ve benim ne kadar ihtiyacım varmış sizin yazınıza... Çok çok teşekkür ederim.. Her zaman yazılarınızı bekliyorum bloguma.. Kendinize çok iyi bakın, eşinize de selamlar..

      Delete
    2. Çok beğenerek, keyif alarak, hatta zaman zaman aranızda olamadığımdan kıskanarak takip ettiğim siz Ece hanım bana yazımla mutlu olduğunuzu söylemişsiniz. Bu benim için çok kıymetli; öncelikle teşekkür ederim, çok sevindim.
      Bir de kim olduğumu sormuşsunuz ya, buna da ayrıca sevinerek memnuniyetle tanıtayım kendimi. Ben; “evimde sizi takip ederek küçük uğraşlar edinmiş, aslında İngilizce öğretmeni olan, ancak şu an ev hanımı sıfatıyla da mutlu olmayı başarabilmiş, ulaşamadıklarıma bakıp üzülmek yerine, ulaşabildiklerimle mutlu olmayı tercih eden, ötesi için de çabalarken yaşamdan keyif alan, aslında çok mütevazı ve küçük bir hayatta, sıradan diye tarif edilebilecek, 1 yıllık evli, mutlu biriyim" :)
      Sizi facebook'dan da takip ediyorum. Hatta geçen gün de orada yazdığım gibi, o malum 5000 kişi içinde olabildiğim için şanslı hissediyorum. (İsmim Melike Kahya)
      Vaktinizi aldım, toparlamak gerekirse, buradan memnuniyetle size yazarım, eğer iyi gelecekse fark edip mutlu olduğum herşeyi sizinle paylaşırım. Benim için bir zevk.
      Bu arada burada bu sabah Van’da pırıl pırıl bir hava var, güneş açtı, göl muhteşem görünüyor, markete ulaşmaya çabalamak yerine bu kez evde minik ekmekçikler yapmayı planlıyorum; zira evdeki son ekmeği, sabah sabah sevimlilikler yapan Fındık’a verdim. O minicik bacaklarıyla kara bata çıka, işe giden eşimin yanına koşmaya çalışmasını görmeliydiniz.
      Günaydınlar, sevgiler… :)

      Delete
  9. Çok tatlisin bizde bu pazar gününde dışarıdan yeni geldik yorgun yorgun bu resimlere bakmak iyi geldi sağlıkla kalın bakiin ( hiç kitaptan bahsediyormuyum. :-D ) sevgiyle kalın :-)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ahhhh bitecek o kitap..Ben de boynu eğik olmaktan kurtulacağım karşınızda... Çok teşekkür ederim yorumunuza...

      Delete
    2. Sakinn o nedemek boynu eğik olmak öyle demeyin üzülürüm.

      Delete
  10. Ece Hocam,
    Evinizin herhalde karış karış her yerini biliyorumdur artık.Sizi taa Gazinantep'te öğretmenlik yaparken takip etmeye başlamıştım.Dekorasyon ile ilgili görsellere bakarken sizin evinizin fotoğraflarına hayranlıkla ve defalarca baktım.Bloğunuzu iyice araştırınca atölyenizi ve çalışmalarınızı tanımış oldum.Nasip oldu memlektim Ankara'ya tayinim çıktı,ve 3 ay sonra Çankaya şubenizin öğrencisi oldum.Çalıştığım için yaz tatilinde kursa devam edebildim.Ama bana çok güzel bir kapı açtınız,Blog bile yazıyorum artık.Sizden öğrendiklerimi uygulamaya çalşıyorum.Eğer blogumu ziyaret etme fırsatınız olursa çok ama çok mutlu olurum.Bir pazar akşamı,sizin cümlelerinizi tekrar okumak,evinize misafir olmak çok hoş oldu.Muhabbetle kalın hocam...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Hemen blogunuza gittim..Ne güzel bir yer orası? Yani siz Çankaya şubesine mi gidiyorsunuz? Bize de bir merhaba demeniz şart.. Nasıl güzel şeyler yapmışsınız böyle? Bayıldım her yaptığınıza.. Mutlaka sizi bekliyoruz ziyaretimize.. Çok kolay gelsin.

      Delete
    2. Hocam çook teşekkür ederim.Çok memnun oldum.Sizin yıllar süren çalışmalarınız,tarzınız,araştırmalarınızdan ortaya çıkan kırıntılar bizim yapabildiklerimiz.Sizin gibi olabilmek için kırk fırın ekmek yememiz lazım.Tekrar teşekkür ederim.

      Delete
  11. Ece'ciğim merhaba,öncelikle çok geçmiş olsun..Özlemiştim yazılarını.Yaptıklarına halen aşığım :))Kuş evlerine ben de bayıldım,acık da kıskandım :)) Sevgilerimle Zehr@

    ReplyDelete
    Replies
    1. Çok çok teşekkürler.. Kuş evlerimi kıskanma canım..Sana da yapalım bir tane:))

      Delete
  12. Mutluluk keki olsun bu ece ablacım yorumları okudum da mutlu olasım geldi VE O YORUM bana da çok iyi geldi:)
    Ve bu SAYFADA Kİ NE VARSA HEPSİ ÇOK ZEVKLİ VE ÇOK GÜZEL :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Evet değil mi? Bazen hiç tanımadığımız birisi uzaktan bizi nasıl mutlu edebiliyor... Çok teşekkürler güzel sözlerine.

      Delete
  13. çok geçmişler olsun ececiğim,yayınladığın herşeye hayran kaldım hele kekine bayıldım bir de güzel mi güzel resimlemişsin valla kokusu geldi burnuma.afiyetler olsun sağlıkla mutlulukla kal

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ahhh..Ankara'ya gelebilseniz, yaparız kekleri ne güzel yeriz birlikte... Belki bir gün?? Kimbilir? İyi bakın kendinize...

      Delete
  14. Aaa kuş evleri harika çok beğendim. Ben de kafeslere tutulmuş bernardo'da bulmuş fakat onlar bir iki gün önce indirimdeydi şu an şu fiyata denildiği için ( yine de normalden daha ucuzdu) kazık yememek derdine bu iner nasıl olsa diye almayan kocama burdan bir kez daha teessüfler :D Kafesleri görünce geldi aklıma :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Siz ne şekersiniz böyle? Hele o isminiz yok mu? Blogunuzu da okudum kaç defa...Yazılarınız çok güzel..Yüzümde bir gülümseme ile yazıdan yazıya geçtim durdum.. Eee alacaksınız beğendiğiniz şeyi..Yoksa insanın aklı kalır öyle:)) Bütün güzel sözlerinize çok teşekkürler..

      Delete
  15. Ece Hanim merhabalar,bloguma biraktiginiz yoruma deliler gibi sevindim ve hatta en son yayinladigim postun altina not dustum bu durumu :) Ben sizi blogumu acmadan onceleri de izliyordum, o zamanlar sessiz izleyicinizdim diyebilirim.Blogu actiktan sonra da sayfaniza cileklimektubum adiyla yorum biraktigim oldu,ama ne yalan soyliyeyim sanirim cok sık yorum birakmadim :( bir de ben biraz cekingenim sanirim,yani size yorum yazip bloguma bakin diyemedim... O guzel ziyaretiniz ve yorumunuz icin cok tesekkur ederim,sizin tarafinizdan blogumun ve yaptiklarimin begenilmesi benim icin buyuk onurdur!! Yazilarimda da ara ara belirttigim gibi ben bu isleri sizi izleye izleye gelistirdim,farkli bir bakis acisi kazandim.Ankara'ya sirf sizinle tanismak icin bile gelebilirim,insallah o da olur bir gun... Hatta esim bile bana seni 2 hafta Ece Aymer'in kursuna gonderiyim mi dedi sagolsun,ama 3 yasindaki Kagancigimi henuz birakamam.Nasil uzun yazdim,umarim basinizi agritmamisimdir.
    En icten sevgilerimle,insallah bir gun tanismak uzere,sevgiyle kalin :)
    Gulsah.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sizler güzel şeyler ürettikçe nasıl mutlu oluyorum bir bilseniz.. Her zaman Ankara'ya beklerim. Atölyemizin kapısı hiç kapanmıyor zaten.. Hele Kağancığını da getirirsen yeriz biz onu orada:)) Sen de kendine çok iyi bak.

      Delete
  16. cok buyuk bir keyifle izledim kareleri:))))
    gulumsiyerek...
    hersey cok cok guzel
    yazdiklarinizda,,,,
    hayatin getirdikleri gonlunuzce olsun....kocaman tesekkurler

    ReplyDelete
  17. Ece Hanım her zamanki gibi zevkli aksesuarlar edinmişsiniz. Evinizin zaten her detayının ince ayrıntılarla düşünülmüş, özenilmiş ve çok güzel olduğunu bilenlerdenim. Sıcacık renkli mutfağınıza ve zevkli banyonuza bayılıyorum. Bu arada ben de beyaz kafeslerinizi nerelerden aldığınızı merak ediyorum.

    Sevgiler,
    Monica.

    ReplyDelete