Wednesday, July 31, 2019

Sevgili eski komşum ve 2013-15 dönemi hocamız Füsun Şahin artık ebediyete yolculuğa çıktı.Tüm dostlarının,sevenlerinin başı sağolsun.

Sevgili eski komşum ve 2013-15 dönemi hocamız Füsun Şahin artık ebediyete yolculuğa çıktı.Tüm dostlarının,sevenlerinin başı sağolsun.

Bugün...
Uyandım..
Sabah güneşi odamın içinde..
Ve bencilce bugün de uyandığıma teşekkür ettim...
Bazılarımız ayrılıyor bu dünyadan ve ben hala yaşıyorum diye Füsun'a çok üzüldüm kendime sevindim bilinçsizce...

Füsun'la ilk tanışmamız 2004 yılı...
Atölyeye girişini dün gibi hatırlıyorum.. Biraz konuyu önemsemezmiş tavırlarla girdi içeri... Heşeyi inceledi.. "ben de boyuyorum bişiler" dedi..." Hmmm, güzel yapmışsınız burayı..Pek gelebileceğimi zannetmiyorum ama..Ne zaman açılıyor kurslar" dedi...
Veeeee sonra ilk kursa yazılanlardan oldu... Bizi koca bir sene bırakmadı..Dost olduk bütün sene .O zamanlar muazzam çalışıyoruz Ankara'da.. 100-120 civarı öğrencimiz olurdu her sene..Kurslar bitince diğer çoğu öğrencim gibi bir daha görmedim Füsun'u..
2008 yılı..
Biz o sene benim ex koca ile ev almaya karar verdik. Emlakçı beni gezdiriyor gezdiriyor. Bir türlü beğenmiyorum. Ruh yok gezdiğimiz yerlerde. Evler güzel ama bahçelerde hayat yok...Nihayet akşamüstü "Abla bir yer daha var eminim burayı beğenirsin" dedi ve beni çok şirin bir siteye soktu... Çayyolu'nda Atakent Sitesi. Daha siteye girdik.. Bayıldım.. Herkes bahçede.. Mangal yapanlar, her bahçede bir köpek, bahçede oturup çay içenler... "Ohh be " dedim.. "Yaşayan bir yer işte.."
Emlakçı gezdireceği evin önüne getirdi. O zaman kafama dank etti.. Taaaa 1994 yılında da biz yine aynı sitede, bu sefer kiralık ev bakmıştık ve ben bu siteye bayılmıştım... Hakan'a, ex-kocaya çok yalvarmıştım "nolur burayı tutalım" diye ama o "ev çok karanlık Ece..Kasvetli bir havası var" deyip beni de sonunda vazgeçirmişti.
Bu seferki gezeceğimiz ev, eski baktığımız evin 3 yanı.. İndik arabadan.. Emlakçı site görevlisini arıyor arıyor, bir türlü ulaşamıyor. Emlakçı "kısmet değilmiş bugün..Yarın geliriz artık" dedi. Yok... tanımıyor ki emlakçı beni...Ben de bir huy vardır..Aklıma koydum mu illa ki yapacağım o gün o işi.. Bahçeye girdik.. Pencerelerden içeriyi görmeye çalışıyorum.. Dedim ki emlakçıya.. "Komşulara soralım.. Onların evlerinin birinin bile içini görsem bu gece rahat edeceğim.. Evin yapısını anlarım..Birinin ziline basalım mı komşulardam?" Emlakçı şaşırmış bakakaldı bana.. "Yarın gelsek? Ayıp olmaz mı bu saatte? dedi..Duymadım bile adamı.. karşı komşuya gözüm takılmıştı.. Nasıl süslü bir bahçe.. Yakınlaştım.. Bir baktım benim boyamalarım.... Ta o zamanlardan beri bir tarzım var benim.. Nerede görsem tanırım... Dedim "Kesin bu komşu benim öğrencim." Daldım bahçeye.. Kapıyı çaldım.. Birazdan açıldı kapı... Aaaaaaa Füsun...
"Aaaaaa Ece hocam... Aaaaa ne arıyorsunuz kapımda? Ayyyy çok sevindim yaaa. Gelsenize içeri." Giriş o giriş... Meğer benim beğendiğim ev de Füsun'un teyzesininmiş.. Biz kısa zamanda evi aldık... Komşu olduk.. Hem tadilat zamanı, hem taşınma zamanı herşeyime koşturdu canım Füsun... Sonrasında da çok sıkı hem komşum hem dostum oldu... Yani o evi onun sayesinde aldık...
Komşum olması yetmedi.. Dostum, sırdaşım oldu... Her atölye dönüşü kendi evime girmeden ilk uğradığım yer oldu... Gecelerce, yıllarca yedik içtik...Zorla onu atölyeye hoca da yaptık en sonunda.. O kadar yaratıcı, o kadar çözüm odaklı, o kadar insan ilişkileri kuvvetliydi ki.. Benim için bulunmaz nimetti..
Ahhh ahhhh...Ticaret işi bir garip.. Öyle bir zaman geliyor ki... En sıkı dostunla bir anda aran açılıveriyor... Yıllar sonra atölyecilik, bu bağımlılığından kurtulamadığımız boyama yüzünden birbirimize küstük.. Çok dokundu onunla konuşamamak... Çok üzdü beni atölyeden eve gelip de onun bahçesinde alıştığım kahvemi içememek..

Hayatın ne garip cilvesidir ki... Yıllar sonra da onun vesilesi ile aldığım o evi, yine onun yüzünden sattım gitti.. Helali hoş olsun.. Şimdiki aklım olsaydı... Belki başka davranırdım.. Belki aldırmazdım .. Belki alınmazdım bu kadar..Ahhhh kaçırdım seni... Kaçırdım tüm bu yılları.. Üzgünüm... Çokkkk...

Sevgili Füsun... Çok çektin herşeyden... Hiç aldırmadın, hep güçlü oldun.. Tanıdığım en filozof kadın.. En idealist, en devrimci kadınlardan biri... En anlayışlı anne...Dost, komik, zeki...

Çok çok çok huzurlu ol arkadaşım...Seni seviyorum..


No comments:

Post a Comment